Temel özelliÄŸi yaygın ve abartılı bakım alma ihtiyacı ve buna baÄŸlı oluÅŸan yapışkan davranışlar, itaatkarlık, ayrılma korkusu ve kiÅŸiler arası bağımlılıktır.
Kendinden kuÅŸkuculuk ve kendine yenilmiÅŸlik hali ile birlikte olan düÅŸük benlik saygısı vardır.
BAÄžIMLI KİŞİLÄ°K BOZUKLUÄžUNUN YERLEŞİK DÜÅžÜNCELERÄ°
NE SIKLIKTA GÖRÜLÜR?
Bağımlı kiÅŸilik kadınlarda erkeklerden daha sıktır.Bir çalışmada tüm kiÅŸilik bozuklukları içinde,hastaların %25’ine bu tanı konmuÅŸtur. Genç ve çocuklarda daha yaygındır. Özellikle kronik fiziksel bozukluÄŸu olan çocuklarda bu bozukluÄŸa eÄŸilim daha fazladır.
DSM-5 (TANI ÖLÇÜTLERÄ°)
AÅŸağıdakilerden beÅŸi (ya da daha çoÄŸu) ile belirli, erken eriÅŸkinlikte baÅŸlayan ve deÄŸiÅŸik baÄŸlamlarda ortaya çıkan, boyun eÄŸici ve yapışkan davranışlara ve ayrılma korkularına yol açan, ilgilenilme gereksinmesi ile giden yaygın bir örüntü:
*BaÅŸkalarından çok öÄŸüt ve güvence almadıkça gündelik kararlarını vermekte güçlük çeker.
*YaÅŸamının çoÄŸu önemli alanında, kendisinin yerine baÅŸkalarının sorumluluk almasına gereksinir.
*Desteklerini çekecekleri ya da kabul görmeyeceÄŸi korkusuyla, baÅŸkalarıyla aynı görüÅŸte olmadığını söylemekte güçlük çeker. (Not: Cezalandırılmaktan gerçekçi bir biçimde korkmayı bu kapsamda deÄŸerlendirmeyin.)
*Kendi başına bir iÅŸe giriÅŸmekte ya da bir iÅŸ yapmakta güçlük çeker (isteÄŸinin ya da yapacak gücünün olmadığından çok kendi yargılarına güvenmediÄŸinden ya da yapabileceÄŸine inanmadığından).
*BaÅŸkalarından bakım ve destek saÄŸlayabilmek için, hoÅŸ olmayan iÅŸleri yapmaya gönüllü olmaya dek giden ölçüde aşırı uçlara gider.
*Kendisine bakamayacağına iliÅŸkin aşırı korkuları yüzünden, tek başına kaldığında kendisini rahatsız ya da çaresiz hisseder.
*Yakın bir iliÅŸkisi sonlandığında, bir bakım ve destek kaynağı olarak, ivedilikle baÅŸka bir iliÅŸki arayışı içine girer.
*Kendi kendine bakmak durumunda bırakılacağı korkularıyla, gerçekçi olmayan bir biçimde uÄŸraşır durur.
*Temel özelliÄŸi yaygın ve abartılı bakım alma ihtiyacı ve buna baÄŸlı oluÅŸan yapışkan davranışlar, itaatkarlık, ayrılma korkusu ve kiÅŸiler arası bağımlılıktır.
*Erkeklerde ve kadınlarda eÅŸit oranlarda görülür.
*Kendinden kuÅŸkuculuk ve kendine yenilmiÅŸlik hali ile birlikte olan düÅŸük benlik saygısı vardır.
KLÄ°NÄ°K BELÄ°RTÄ°LER
*Bu kişilerin kendi gereksinmeleri ve sorumlulukları başkalarınınkilerden sonra gelir ve kendileriyle ilgili kararları başkalarının almasını isterler.
*Sömürüye dayalı iliÅŸkilere katlanabilirler.
*Kendilerine güvenleri yoktur, baÅŸkalarının öÄŸüt ve desteÄŸine gereksinirler.
*Tek başına kalmaya katlanamazlar ve iÅŸyerinde sürekli bir gözetim altında tutulmaya gereksinirler.
* Edilgendirler, aynı görüÅŸte olmadıklarını ifade etmekte zorlanırlar.
*Özgüven eksikliÄŸi duruÅŸ biçimlerinden, seslerinden, hal ve hareketlerinden de bellidir.
*Ä°ÅŸbirliÄŸi yapmaya yatkın olmaya ve uysal olmaya ileri derecede eÄŸilim gösterirler, iddiacı ve haklarını savunucu biri olmaktansa kabullenici ve yatıştırıcı biri olmayı yeÄŸlerler.
*Büyük sosyal gruplardan ve ses getirici olaylardan nefret ederler ve ilgi çekmekten kaçınmak için yapmadıkları kalmaz.
*ArkadaÅŸları tarafından çoÄŸu kez düÅŸünceli ve eli açık, bazen gereksiz yere özür dileyici ve boyun eÄŸici (itaatkâr) biri olarak görülürler.
*KomÅŸuları, bu kiÅŸilerin yumuÅŸak baÅŸlılıklarından içten ve cana yakın tutumlarından ve davranışlarındaki yumuÅŸaklık ve incelikten çok etkileniyor olabilir.
*Sıcaklıklarının ve hatırÅŸinas davranışların altında kabullenilmek ve onaylanmak üzere bir güven arayışı yatıyor olabilir. Bu gereksinmeleri zorlandıklarında özellikle belirgin bir hale gelebilir.
*Bağımlı kiÅŸiler, böyle zamanlarda açık çaresizlik belirtilerini ve yapışkan tutumlarını açıkça sergileme eÄŸilimi gösterirler. Hatta himaye edilmeleri için yalvarıp yakarabilirler.
*Duygu durumları çoÄŸu kez depresif bir havaya bürünebilir ve açıkça kederli ve üzüntülü olabilirler. KiÅŸilerarası iliÅŸkilerde aşırı uzlaÅŸmacı ve kendilerinden verici olabilirler.
*Bağımlı kiÅŸiler, kendileri ve baÅŸkaları hakkındaki ilgi alanlarını dar bir çerçeve içine sığdırırlar.
*Dünyaları dardır ve karşılaÅŸabilecekleri zorluklarla iliÅŸkili olarak iç görüleri azdır ve Polyanna benzeri bir tutumları vardır.
*Naif, dış dünyayı algılamada yetersiz ve özeleÅŸtiriden yoksundurlar. Her ÅŸeyin sadece "iyi" yanlarını görme eÄŸilimindedirler.
*Bağımlı kiÅŸiler, Polyanna cilasının altında, aslında yaÅŸamanın tadına çok az varmaktadırlar.
*Bir kez "saçları önlerine düÅŸünce", karamsarlık, düÅŸ kırıklığı ve elem keder duygularından söz edebilirler. Sessiz sessiz ıstırap çekerler.
*Kendilerini, en azından yüzeysel olarak, düÅŸünceli, saygılı ve iÅŸbirliÄŸi yapabilen, aşırı tutkulu olmayan ve isteklerinde ölçülü bir kiÅŸi olarak görürler.
*Daha yakından incelendiklerinde, belirgin kiÅŸisel yetersizlik ve güvensizlik duygularının olduÄŸu açığa çıkarılabilir.
*Kendilerini olduÄŸundan daha aÅŸağı görme eÄŸilimindedirler, herhangi bir yeteneklerinin, erdemlerinin ve çekiciliklerinin olmadığını ileri sürerler.
*BaÅŸarısızlıklarını ve hatalarını büyütürler. Kendilerini baÅŸkalarıyla karşılaÅŸtırdıklarında yeteneklerini önemsemezler, niteliklerine önem vermezler, daha aÅŸağı oldukları yanlarını vurgularlar ve baÅŸkalarının başına açtıkları sorunlar için kendilerini suçlayıp dururlar.
*Böylesine kendilerini küçümsemelerinin gerçekle iliÅŸkisi ise çok azdır. Kendilerini böyle aÅŸağı görme tutumlarının, deÄŸersiz ve sevilmeyen biri olmadıklarına iliÅŸkin kendilerine güven verilmesini saÄŸlamaya yönelik olduÄŸu düÅŸünülebilir. Bu yolla onay görmelerini saÄŸlıyor olabilirler.
*Bağımlı kiÅŸiler, yetersiz ve daha aÅŸağı olduklarını öne sürerek, almak zorunda oldukları, ancak almak istemedikleri sorumluluklardan kaçarlar.
*Benzer bir biçimde, kendilerini aÅŸağı görme tutumları baÅŸkalarının ilgisini çeker ve onların ÅŸefkat duymalarına yol açar, ancak bağımlı kiÅŸiler, bunu yaptıkları için de suçluluk duygusuna kapılırlar.
*Bağımlı kiÅŸilerin bu tür önlemler ve çatışmalara bilinç düzeyinde katlanmaları da zordur. Bu yüzden, kendileriyle barışıklık saÄŸlayabilmek için, yaÅŸadıkları duyguları ve uyguladıkları aldatıcı yolları inkâr etme eÄŸiliminde olurlar.
*Ayrıca, yetersizliklerini mantığa büründürerek açık bağımlı olma gereksinmelerini gizleyebilirler.
*Bunun için baÅŸlarına bedensel bir hastalık, talihsiz bir durum ya da benzer bir durumun geldiÄŸini söylerler.
*Toplumsal olarak kınanmaktan korunmak için iddiacı dürtülerini dışa vurmamaya çalışırlar, eleÅŸtiriye ya da dışlanmaya yol açabilecek duygularını yadsırlar.
*Ä°ç dengelerini sürdürebilmeleri için suçluluk, utanç ve kendi kendilerini kınama duygularını aşırı göstermemeye özen göstermeleri gerekir.
*Bağımlı kiÅŸilerin kendi içlerinde gördükleri yetersizlikler, boÅŸluk duygusu ve tek başına kalma korkusu yaratabilir.
*Böylece kendilerini daha güçlü ve destekleyici bir kiÅŸinin ayrılmaz bir parçasıymış gibi görürler. Birlikte oldukları kiÅŸilerin yeterlikleriyle bütünleÅŸerek, kendilerinin yetersiz olduÄŸu düÅŸüncesinin yaratacağı kaygıdan uzak durabilirler. *Paylaşılmış yeterlilik yanılsamalarıyla yücelmekle kalmazlar, aynı zamanda özdeÅŸim yaparak, kurdukları baÄŸların saÄŸlam ve çözülemez olduÄŸuna iliÅŸkin inançları da güçlenmiÅŸ olur.
*Bağımlı kiÅŸinin savunmalarına inkâr mekanizması egemendir. Bu, en açık olarak bağımlı kiÅŸinin Polyanna niteliÄŸindeki düÅŸüncelerinde görülür.
*Bağımlı kişiler, kişilerarası gerginlik ve huzursuzluğu yumuşatmaya karşı her an hazırdırlar.
*KonuÅŸmaları "ÅŸurup" gibi tatlıdır, rahatsız edici olayları sürekli gizleyebilirler ya da olduÄŸundan daha iyi gösterebilirler.
*Özellikle tehdit edici olan kendi düÅŸmanca dürtüleridir, güvenliklerini ve kabul edilmelerini tehlikeye atabilecek herhangi bir içsel duygu ve düÅŸünce hemen uzaklaÅŸtırılır.
*Bağımlı kiÅŸiler için baÅŸlıca sorun, destek alabilecekleri bir gücü bulamamaları, kendilerini beceriksiz ve hep yanılgıya düÅŸecekmiÅŸ gibi hissetmeleridir, bu yüzden gereksinmelerini saÄŸlayacak yetilerden yoksundurlar.
*Bunları gördükçe, yaÅŸamın nimetlerine ulaÅŸtıracak gerekli yetilere ve deneyimlere yalnızca baÅŸkalarının sahip olduÄŸunu düÅŸünürler.
*Böylece kendi sorumluluklarından uzak durmanın, yapılacakları baÅŸkalarına bırakmanın ve kaderlerini baÅŸkalarının ellerine teslim etmenin en iyisi olduÄŸu sonucuna varırlar.
*Bağımlı kiÅŸiler, amaçlarına ulaÅŸmak için, baÅŸkalarına baÄŸlanmayı, bireyselliklerini göz önünden silmeyi, farklılıklarını görmezden gelmeyi, güç gösterisinden kaçmayı, kabullenilmek ve destek görmekten baÅŸka bir ÅŸey istememeyi; baÅŸka bir deyiÅŸle, çaresizlik, boyun eÄŸme ve uyum gösterme tutumunu çok iyi öÄŸrenmiÅŸlerdir.
*Hayranlık duymalılar, seviyor olmalılar ve "her ÅŸeylerini" vermeye hazır olmalıdırlar. Ancak tam bir boyun eÄŸme ve baÄŸlılık ile sürekli ilgi ve sevgi görebilirler.
*ÇoÄŸu bağımlı kiÅŸi de ana babasında gördüÄŸü örneklerle, nasıl sevgi ve hayranlıkla yaklaÅŸacağını öÄŸrenmiÅŸtir.
*Ayrıca önemli olan diÄŸer bir nokta bu kiÅŸilerin çoÄŸunun "daha aÅŸağı olma" rolünü de iyi öÄŸrenmiÅŸ olmasıdır. Böylece baÄŸlı oldukları "üstün" kiÅŸilere de, yararlı, güçlü, yeterli olma duygularını yaÅŸatırlar.
*Bağımlı kiÅŸilik bozukluÄŸunun baÅŸlıca özelliÄŸi, kiÅŸide rahatsızlık uyandıran ve kiÅŸinin iÅŸlevselliÄŸinde bozulmaya yol açan olaÄŸandışı bir bağımlılıktır.
*BaÅŸkalarına yaslanmaya aşırı gereksinme, boyun eÄŸen ve yapışkan bir tutum ve ayrılma korkusu önde gelen özellikleridir.
*Bağımlı kiÅŸilik bozukluÄŸuna özgü uyum bozukluÄŸuna neden olan tepkileri en çok tetikleyen durum ya da olaylar kendine güvenmelerinin beklendiÄŸi ve tek başına kaldıkları durumlardır.
*Bağımlı kişiliklerin davranışları yumuşak başlılık edilginlik ve kendine ortaya koyamama ile belirlidir.
*KiÅŸilerarası iliÅŸkilerinde baÅŸkalarını sevindirme, kendinden verme, baÅŸkalarına yapışma ve sürekli olarak baÅŸkalarından güvence alma arayışında olma gibi davranışlar sergilerler.
*YaÅŸamlarının önemli alanlarında sorumluluÄŸu kendilerinin yerine baÅŸkalarının almasını beklerler.
*Bağımlı kiÅŸilik bozukluÄŸu olanlar kolay etki altında kalırlar. YaÅŸama karşı Polyanna tutumu sergilemeye kolaylıkla uyum saÄŸlarlar. Dahası, zorlukları küçümseme eÄŸiliminde olurlar saflıklarından ötürü her ÅŸeye kolaylıkla inandırabilirler ve baÅŸkaları onlardan çıkar saÄŸlayabilir.
*Hiçbir ÅŸeyi eleÅŸtirmeyen, her ÅŸeyi olduÄŸu gibi kabul eden, olayları tam kavrayıştan uzak kiÅŸilerdir.
*Kendilerini, güvensizlik içinde ve kaygılı olarak duyumsarlar.
*Kendilerine güvenleri olmadığı için tek başına kalmaktan önemli ölçüde rahatsızlık duyarlar.
*Bırakılıp gidilme ve baÅŸkalarından kabul görmeme düÅŸüncelerini sürekli düÅŸünmekten kendilerini alıkoyamazlar.
*Kaygılı ve korku içinde olmalarının yanı sıra iç sıkıntısı çekerler ya da üzgün olurlar.
*BaÅŸkalarıyla olan baÄŸlantılarında kendilerini deÄŸersiz hissetme ve baÅŸkalarına olumluluk yükleme eÄŸilimleri vardır.
*Kendilerini tanımlarlarken baÅŸkalarının gözlüklerini kullanırlar.
*Kendilerine bakış açıları "Ä°yiyim ama yeterli deÄŸilim ya da kırılganım" biçimindedir. "BaÅŸkaları benim için gerekeni yapacaklar (çünkü ben kendim yapamıyorum)" görüÅŸünü taşırlar.
*Bu kiÅŸiler, kendilerini, hiçbir iÅŸe gücü yetmeyen ve yetersiz kiÅŸiler olarak görürler. Dünyayı da kendi baÅŸlarına baÅŸ edemeyecekleri tehlikeli bir yer olarak görürler.
*Dolayısıyla daha güçlü ve yeterli bir baÅŸkasına yaslanmaları ve o kiÅŸinin kendilerini koruması gerektiÄŸi sonucunu çıkartırlar.
*Bu kiÅŸilerin baÅŸlıca düÅŸünsel çarpıtmaları bağımsızlık ile ilgili olarak "ya hep ya da hiç" biçiminde düÅŸünmedir.
*Sözgelimi, ya baÅŸka birine tam bağımlı olduklarına ya da tek baÅŸlarına olduklarına ve hiç bağımlılık göstermediklerine inanırlar.
*Her ÅŸeyin ya tam doÄŸru ya da tam yanlış olduÄŸuna inanırlar, onlar için ya tam bir baÅŸarı vardır ya da tam bir baÅŸarısızlık.
*Bu kiÅŸilerin baÅŸlıca ikinci düÅŸünsel çarpıtmaları, özellikle insan iliÅŸkileriyle ilgili olarak korkunçlaÅŸtırmadır.
*"Bunu hiçbir zaman kendi başıma yapamam", ""Ben yapamam", "Bunu yapabilecek denli yeterli biri deÄŸilim" gibi yerleÅŸik düÅŸünceleri vardır.
*Bağımlı kiÅŸilik bozukluÄŸu olan kiÅŸiler, yakın bir iliÅŸkileri sonlandığında (sevgiliden ayrılma, bakım erenin ölümü gibi) bir bakım ve destek kaynağı olarak derhal baÅŸka bir iliÅŸki arayışı içine girerler.
*Yakın iliÅŸkileri olmadığında iÅŸlev göremeyeceklerine iliÅŸkin inançları, bu kiÅŸilerin çok kısa bir süre içinde baÅŸka birine geliÅŸigüzel baÄŸlanmalarına yol açar.
*Bu ölçütün karşılanabildiÄŸini düÅŸünebilmek için bu korkular aşırı ve gerçekdışı olmalıdır. Sözgelimi, kendine bakılması için oÄŸlunun evine taşınan kanserli yaÅŸlı bir hasta, yaÅŸam koÅŸulları göz önünde bulundurulduÄŸunda uygun olarak kabul edilebilecek bağımlı davranışlar sergiliyor olabilir.
*Bağımlı kiÅŸilik bozukluÄŸu olan bireyler genellikle kötümserdirler, kendilerinden kuÅŸkulanırlar, yeteneklerini ve sahip oldukları ÅŸeyleri küçümseme eÄŸilimi içinde olurlar ve sürekli olarak kendilerini "aptal" olarak tanımlıyor olabilirler.
*EleÅŸtirileri ve kabul görmemeyi deÄŸersizliklerinin birer kanıtı olarak deÄŸerlendirirler ve kendilerine olan güvenlerini yitirirler.
*BaÅŸkalarının kendilerini aşırı bir düzeyde koruyup kollamasını ve kendilerinin üzerinde egemenlik kurmasını isterler.
*Bağımsız giriÅŸim gücünü gerektiriyorsa mesleki iÅŸlevsellikleri bozulabilir. Sorumluluk almalarını gerektiren konumlardan kaçınabilirler ve karar vermelerinin gerektiÄŸi durumlarda endiÅŸeli ve gergin olurlar. Toplumsal iliÅŸkileri kiÅŸinin bağımlı olduÄŸu birkaç kiÅŸi ile sınırlıdır.
TEDAVÄ°
Bağımlı kiÅŸilik bozukluÄŸu olan kiÅŸiler sıklıkla bağımlı iliÅŸkilerini gerçek ya da tehdit eden kayıp sonucu ortaya çıkan depresyon ya da anksiyete yakınmaları
nedeniyle terapiye ihtiyaç duyarlar.
Bireysel psikoterapilere iyi yanıt verirler. Bağımsız iÅŸlevselliÄŸi geliÅŸtirmek için grup terapisi ve biliÅŸsel davranışçı terapiler kullanılabilir.
Ä°ç görü eksenli terapiler ile hastanın önceki davranışları anlamaya ve terapistin de desteÄŸiyle, daha bağımsız, daha güçlü ve kendine güvenli olabilmeleri saÄŸlanmaya çalışılır. Bu hastalar terapistle aşırı bağımlı bir iliÅŸki talep ederler, bu da bağımlılıklarını artıran karşıt aktarım sorunlarının ortaya çıkmasına sebep olur.Terapist aşırı koruyucu ya da direktif olabilir uygun olmayan garanti ve destek verebilir ya da terapiyi gereksiz yere uzatabilir, aşırı beklentisi olabilir yada çok ihtiyacı olan hastadan kendini geri çekebilir. Olgularda yaygın olarak bulunan anksiyete ve depresyon gibi belirtilerle baÅŸ etmek için anksiyolotik ve antidepresan ilaçlardan faydalanılır.
Uzm.Dr. Sevilay ZORLU
Psikiyatrist & Psikoterapist
www.antalyaterapipsikiyatri.com
Åžirinyalı Mh. Ä°smet GökÅŸen Cad.
1528 S. Åžahbaz Apt. K:2 D:5
Tel: 0 (242) 316 98 99
twitter/ Dr.SevilayZorlu
Neo Rezonans hakkında detaylı bilgi için
Neo Rezonans Antalya
sitemizi ziyaret edebilirsiniz.
Copyright © 2015 Antalya Terapi Psikiyatri. Web Programlama - Maxantalya