drsevilayzorlu@gmail.com
TEL : 0242 316 98 99
Cetad Antalya Bölge Temsilcisi
OBSESÄ°F KOMPULSÄ°F BOZUKLUK(TAKINTILAR)
OBSESÄ°F KOMPULSÄ°F BOZUKLUK (TAKINTI-ZORLANTI)

Birçok insan zaman zaman çeÅŸitli konularda evham, endiÅŸe ve takıntılara kapılabilir. Ancak çoÄŸu kez günlük yaÅŸam içinde ortaya çıkan bu duygular ile baÅŸ edebilir ve sorunlarımızı yaÅŸamımızı etkileme noktasına varmadan çözüme ulaÅŸtırabiliriz.
Takıntılı düÅŸüncelerin günlük yaÅŸamımızı etkileyecek, günlük aktivitelerimizi kısıtlayacak düzeye gelmesi durumunda OBSESÄ°F-KOMPULSÄ°F BOZUKLUK (OKB) adı verilen bir ruhsal hastalık akla gelmelidir.

OKB NEDÄ°R?

OKB, obsesyon adı verilen takıntılı düÅŸünce, fikir ve dürtüler ile kompulsiyon adı verilen yineleyici davranışlar ve zihinsel eylemlerden oluÅŸan bir ruhsal hastalıktır.

Obsesyon KiÅŸinin zihnine girmesine engel olamadığı, zihninden uzaklaÅŸtıramadığı düÅŸünce, fikir ve dürtülerdir. KiÅŸinin isteÄŸi dışında gelirler, kiÅŸi tarafından mantıkdışı olarak deÄŸerlendirilirler ve yoÄŸun sıkıntı ve huzursuzluÄŸa yani anksiyeteye neden olurlar.
Kompulsiyon Obsesyonların neden olduÄŸu yoÄŸun sıkıntı ve huzursuzluÄŸu azaltmak ya da ortadan kaldırmak üzere yapılan yineleyici davranış ve zihinsel eylemlerdir.

OKB NE KADAR SIKLIKTA GÖRÜLÜR?
OKB önceleri nadir olarak görülen bir hastalık olarak kabul edilmesine karşın son yıllarda yapılan araÅŸtırmalarda hiç de nadir olmadığı belirlenmiÅŸtir. Büyük toplum kesimlerinde yapılan araÅŸtırmalarda OKB’nin her 100 kiÅŸiden 2-3’ünde görüldüÄŸü saptanmıştır.

OKB HANGÄ° YAÅžLARDA BAÅžLAR VE KÄ°MLERDE DAHA SIK GÖRÜLÜR?
Genellikle ergenlik döneminde ve 20-30’lu yaÅŸlarda baÅŸlamasına karşın, okul öncesi çaÄŸdaki çocuklar dahil herhangi bir yaÅŸta görülebilir. Erkeklerde daha erken yaÅŸlarda baÅŸlamasına karşın genel olarak kadınlarda daha sık görülmektedir.

OKB BELÄ°RTÄ°LERÄ° NELERDÄ°R?
Obsesyon ve kompulsiyonlar toplum-dan topluma, kültürden kültüre deÄŸiÅŸiklik gösterebilir. Ülkemizde ve tüm dünya toplumlarında en sık görülen obsesyon ve kompulsiyon türleri aÅŸağıda örnekler verilerek sıralanmıştır.

BULAÅžMA OBSESYONU VE TEMÄ°ZLÄ°K KOMPULSÄ°YONU
KiÅŸinin bedeninin ve giysilerinin kir, mikrop, toz gibi etkenler; kimyasal maddeler, deterjanlar, zehirler ile idrar, gaita ve diÄŸer beden salgıları ile bulaÅŸacağına iliÅŸkin takıntıları ve bu takıntıların yarattığı sıkıntıyı gidermek için yaptığı davranışlarıdır.34 yaşında ev kadını, eve gelen misafirlerin dışarıdan mikrop taşıyacağı ÅŸeklindeki obsesyon-larından dolayı evdeki tüm terlikleri yıkanabilir terlik olarak deÄŸiÅŸtirmiÅŸti ve misafirler gittikten sonra hepsini çamaşır makinesinde yıkıyordu
43 yaşında erkek hasta, ev ortamı dışında tuvalete gitmiyor, evde de tuvalete her gittiÄŸinde idrar sıçradığı ÅŸeklinde takıntılı düÅŸünceler ile çoraplarını ve pantolonunu deÄŸiÅŸtiriyordu

Bu örneklerde kiÅŸilerin bedenlerine ve elbiselerine deÄŸiÅŸik maddelerin bulaÅŸacağı düÅŸüncesi bulaÅŸ obsesyonu, ortaya çıkan sıkıntıyı gidermek için temizlik ve yıkanma davranışları yapmaları ise kompulsiyo-nu oluÅŸturmaktadır.

KUÅžKU OBSESYONU VE KONTROL KOMPULSÄ°YONU
En sık görülen obsesyon ve kompulsi-yonlardandır. KiÅŸi gaz ocağı, kapı, kilit gibi nesnelerin açık kalmış olabileceÄŸinden, ütü vs. elektrikli aletlerin fiÅŸlerinin prizde takılı kalmış olabileceÄŸinden kuÅŸku duyar (KuÅŸku obsesyonu) ve emin olmak için tekrar tekrar kontrol etme gereksinimi duyar (Kontrol kompulsiyonu). Bu kuÅŸku ve kontroller yaÅŸamın birçok alanında kendini gösterebilirler.
45 yaşında erkek hasta, her akÅŸam iÅŸinden evine döndüÄŸünde otomobilini park edip evine girdikten sonra otomobilin kapısını kilitlediÄŸin-den emin olmuyor ve bazen iki-üç kez olmak üzere sokaÄŸa çıkıp otomobil kapılarını kontrol ediyordu.
54 yaşında erkek hasta, her sabah kendi kullandığı otomobili ile bir kavÅŸaktaki polisin yanından geçiyor, biraz uzaklaÅŸtıktan sonra “acaba otomobilin sol aynası ile polise çarpıp yaralamış mıyımdır?” ÅŸeklinde kuÅŸkular nedeni ile geri dönüyor, polisin saÄŸlıklı olduÄŸundan emin olduktan sonra rahatlayarak iÅŸine gidiyordu.
Başkalarına zarar vereceği, elinde olmadan saldırgan davranışlarda bulunacağı şeklinde obsesyonlar
Bazen hastalarda elinde olmadan baÅŸkalarına rahatsızlık ya da zarar vereceÄŸi, aÄŸzından hoÅŸ karşılan-mayacak nitelikte sözcükler kaçıracağı, yanındaki insanlara elinde olmadan zarar vereceÄŸi ÅŸeklinde obsesyonlar olabilir.
40 yaşında erkek hasta, evde ailesi ile birlikte otururken “kontrolümü kaybeder de elimden bir kaza çıkar, eÅŸime, çocuÄŸuma zarar verir miyim” ÅŸeklinde düÅŸünceleri nedeni ile aile üyelerinin bulunduÄŸu ortamda eline makas/bıçak gibi kesici/delici aletler almıyordu.
Lohusalık dönemindeki genç bir anne bebeÄŸini emzirirken ya da altını temizlerken “kontrolümü kaybederim de bebeÄŸimi boÄŸar, öldürür müyüm” ÅŸeklinde düÅŸünmekten alıkoyamadığı ve çok yoÄŸun sıkıntıya neden olan takıntılı düÅŸüncelere sahipti.

CÄ°NSEL Ä°ÇERÄ°KLÄ° OBSESYONLAR
Zaman zaman OKB’li hastalarda kendine, yaşına, toplumdaki yerine hiç yakıştıramadığı bir biçimde, cinsel içerikli obsesyonlar bulunur.
65 yaşında, dini inançları kuv-vetli kadın hasta, çevresindeki erkeklere iliÅŸkin cinsel içerikli hayaller kurmaktan kendini alamıyor, bu hayalleri zihninden bir türlü uzaklaÅŸtıramıyor ve çok rahatsızlık duyuyordu.
16 yaşında lise öÄŸrencisi erkek hasta, “Kontrolümü kaybedip de elimde olmadan bayan öÄŸret-menlerime ve kız arkadaÅŸlarıma sarkıntılık yapar mıyım ya da yanlış anlaşılabilecek davranış-larda bulunur muyum?” ÅŸeklinde cinsel içerikli obsesyonlara sahipti.

DÄ°NÄ° Ä°ÇERÄ°KLÄ° OBSESYONLAR
Özellikle dini inançları yoÄŸun yaÅŸayan toplum kesimlerinde sık görülen bir obsesyon türüdür. KiÅŸi kendini inanç ve görüÅŸlerine tam karşıt bir biçimde ve çok yoÄŸun sıkıntı yaratacak ÅŸekilde dini içerikli takıntılı düÅŸünceleri düÅŸünmek-ten alıkoyamaz.
58 yaşında, dini ibadetlerini tam olarak yerine getirdiÄŸini ifade eden bir erkek hasta, namaz sırasında tam başını secdeye koyduÄŸunda “Allah’ın varlığından kuÅŸku duyma” ÅŸeklinde takıntılı düÅŸünceler geldiÄŸinden yakınıyordu.

SÄ°METRÄ°/DÜZEN OBSESYON VE KOMPULSÄ°YONLARI
Simetri gereksinimi ve düzen takıntıları da sık görülen belirtilerdendir. KiÅŸinin tüm yaÅŸamında simetri gereksinimi ve düzenlilik hakimdir.
35 yaşında ev kadını, sehpaların üzerinde bulunan örtülerin sehpanın tam ortasında durmasına özen gösteriyor, halının saçaklarından ters dönenler varsa düzeltmeden duramıyordu.
43 yaşında erkek hasta görev yaptığı kütüphanede raflardaki kitapları büyükten küçüÄŸe, kalın ciltliden ince ciltliye belirli bir düzen içinde yerleÅŸtirmek için günlük mesaisinin büyük bir kısmını harcıyor, yapması gereken diÄŸer iÅŸleri aksatıyordu.

DOKUNMA KOMPULSIYONLARI
Zaman zaman bazı OKB’li hastalar bazı davranışları yapmadan önce kendilerince önemsedikleri bir eÅŸyaya dokunma gereksinimi duyarlar.
37 yaşında erkek hasta, sabahları iÅŸine giderken vestiyerin yanında asılı duran ve üzerinde mutlu bir aile resmi bulunan anahtarlık kutusuna dokunmadan çıkarsa, ailesini ilgilendiren olumsuz bir olay ile karşı karşıya kalabileceklerinden endiÅŸe duyuyor, bazen geri dönüp yeniden dokunma gereksinimi duyuyordu.

SAYMA KOMPULSIYONLARI
Bazı OKB’li hastalar herhangi bir günlük aktiviteyi belirli bir sayıya kadar saymadan yaparsa iÅŸinin rast gitmeyeceÄŸini düÅŸünerek sayma davranışında bulunurlar.
33 yaşında kadın hasta, sabahları çocuÄŸunu okula gönderirken üç kez “yolun açık olsun” demezse başına kötü bir ÅŸey geleceÄŸinden endiÅŸe duyuyordu.

BIRIKTIRME VE SAKLAMA KOMPULSIYONLARI
Sık görülen kompulsiyon türüdür. KiÅŸi “ileride gerekli olabilir” ÅŸeklinde bir düÅŸünce ile gerekli olmayacak eÅŸyaları bile biriktirebilir / saklayabilir.
38 yaşında erkek hasta, uzun yıllardan beri düzenli olarak aldığı gazeteleri “içindeki bilgiler ileride çocuklarıma gerekli olabilir” ÅŸeklide bir düÅŸünce ile düzenli bir ÅŸekilde ve tarih sırasına göre paketleyerek saklıyordu.

BATIL ITIKATLAR, UÄžURLU, UÄžURSUZ SAYILAR VE RENKLER
ÇoÄŸu kiÅŸinin kültürel özelliklerinin bir parçası olarak bazı inanışları, davranışları, uÄŸurlu ya da uÄŸursuz saydığı sayı ve renkleri olabilir. Merdiven altından geçmemek, çocukların üstünden atlayıp geçmemek, evden saÄŸ ayakla çıkmak, yatağın sol tarafından kalkmamak gibi.
Bu tür inanışlar günlük yaÅŸam aktivitelerini engelleyecek ya da günlük iÅŸlevlerimizi kısıtlayacak kadar sık ve yoÄŸun ise o zaman hastalık düzeyinde deÄŸerlendirilebilir.

HER TAKINTILI DÜÅžÜNCE YA DA DAVRANIÅž OKB MÄ°DÄ°R?
Yukarıdaki örnekleri okuduÄŸunuzda aklınızdan “temiz, tertipli ve düzenli olmanın; güvenlik amacı ile kapıları, pencereleri kontrol etmenin ne zararı var, bunlar hastalık mı sayılmalı?” ÅŸeklinde düÅŸünceler geçebilir. Elbette bu davranışları günlük yaÅŸamımızda yapıyoruz ve hastalık olarak sayılmamalıdır. Ancak tıbbi açıdan bu ÅŸekildeki düÅŸünce ve davranışların hastalık sayılabilmesi için günlük iÅŸlevlerimizi etkileyecek, kısıtlayacak, bozacak kadar ÅŸiddetli ve yoÄŸun olmalıdır. ÖrneÄŸin, bir ev kadınının temiz ve düzenli olması doÄŸal olarak hastalık sayılmaz ama hemen her gün, günün her saatinde temizlik yapıyor, her gün çamaşır yıkıyor ve bu davranışları nedeni ile de çocuklarına onları saÄŸlıklı bir biçimde yetiÅŸtirebilmek için yeterli zamanı ayıramıyorsa hastalık olarak deÄŸerlendirilebilmelidir. Bir kiÅŸinin otomobilinin camlarının kapalı, kapılarının kilitli olduÄŸundan emin olması güvenlik nedeni ile garip karşılanmayabilir ama evinden tekrar tekrar çıkarak ya da yolda geriye dönerek cam ve kapıları kontrol etmesi dikkat edilmesi gereken bir durumdur.

OKB’NÄ°N NEDENLERÄ° NELERDÄ°R?
Herhangi bir kesinlik kazanmamasına karşın OKB’nin nedeni olarak birkaç varsayım üzerinde durulmaktadır.

GENETIK NEDENLER
OKB’li hastaların anne-babalarında ve diÄŸer birinci derece akrabalarında OKB’nin sık olarak görülmesi hastalığın genetik olabileceÄŸini düÅŸündürmekte-dir.

BEYIN IÅžLEVLERINDE BOZULMA VE SEROTONIN
Beyin üzerinde yapılan araÅŸtırmalarda beynin bazı bölgelerinde ve özellikle de beyin içindeki sinirsel iletimde önemli rolü olan serotonin maddesinin iÅŸlevlerinde bozukluk saptanması bunların OKB’nin nedeni olarak araÅŸtırılmasına yol açmıştır.

ÇOCUKLUK ÇAÄžI TRAVMALARI
Çocukluk çağı travmalarına (örneÄŸin, cinsel istismar) maruz kalanlarda ileri yaÅŸamlarında önemli bir stres yaÅŸantısı ardından OKB’nin ortaya çıkabilmesi erken çocukluk dönemlerinin OKB geliÅŸiminde önemli rol oynadığını göstermektedir.

KIÅžILIK ÖZELLIKLERI
KiÅŸilik yapısı olarak titiz, kuralcı, ayrıntıcı, mükemmeliyetçi özelliklere sahip olan kiÅŸiler OKB’ye yatkın kiÅŸiler olarak deÄŸerlendirilmektedir.

OKB NASIL TEDAVÄ° EDÄ°LÄ°R?
OKB günlük yaÅŸam etkinliklerini ciddi olarak kısıtlayabilen, aile, meslek ve sosyal yaÅŸamda önemli iÅŸlev kayıplarına yol açan, yaÅŸam kalitesini düÅŸüren bir hastalıktır.
KronikleÅŸme yani müzmin hale gelme olasılığının yüksek olması tedavinin önemini arttırmaktadır. Tedavide kullanılan birkaç yöntem bulunmak-tadır.

Ä°LAÇ TEDAVISI
Özellikle serotonin sistemi üzerinde etkili olan ilaçlar OKB tedavisinde oldukça yaralı olmaktadır. Serotonin Geri Alım Engelleyiciler adı verilen bu grup ilaçlar OKB tedavisinde yaygın ve baÅŸarılı ÅŸekilde kullanılmaktadır.
Tedavinin ilk günlerinde hafif bulantı, baÅŸ aÄŸrısı, uyku bozukluÄŸu, midede huzursuzluk gibi geçici yan etkiler ile hastaların çoÄŸunun dile getirmeye çekindikleri cinsel yan etkiler görülebilir. Ancak bu grup ilaçlar genellikle hastalar tarafından kolaylıkla kullanılan ve kullanımları sırasında bir sorun yaÅŸanmayan ilaçlardır.
Etkilerinin görülmesi için iki hafta kadar beklemek gerekir. Ä°lacın etkili olup olmadığına karar vermek için en az 10 hafta süre geçmesi beklenmelidir. Etkili olduÄŸuna karar verilirse tedavinin gerekirse günlük doz arttırılarak en az iki yıl sürdürülmesi gerekir.

BILIÅžSEL-DAVRANIÅžÇI TEDAVI
Obsesif hastalar kaygı verici düÅŸünceler ile bu düÅŸüncelerden kaçarak ve kaçınarak baÅŸa çıkmaya çalışırlar. Ne var ki düÅŸüncelerden kaçmaya çalıştıkça bu düÅŸünceler daha da artmakta ve böylelikle kısır bir döngü oluÅŸmaktadır. Davranış tedavilerinde amaç hastayı kaygı veren ve kaygı oluÅŸturduÄŸu için kaçma ve kaçınma davranışlarına neden olan düÅŸüncelerle [obsesyonlar] karşı karşıya getirmek ve bu karşılaÅŸtırmanın oluÅŸturduÄŸu kaygıyı azaltmak için devreye giren tekrarlayıcı davranışları [kompulsiyonlar] engellemektir.
Hedef rahatsızlık veren düÅŸüncenin oluÅŸturduÄŸu kaygıyı söndürmek ve alışma durumunun oluÅŸmasını saÄŸlamaktır.Bu ÅŸekilde yapılan tedaviye alıştırma tedavileri.adı.verilir.

BiliÅŸsel tedavilerde ise amaç rahatsız edici düÅŸüncelerin oluÅŸturduÄŸu sorumluluk algısını azaltmaktır. Sorumluluk biçiminde bir algılama olmadığında hastalar akla gelen rahatsızlık verici düÅŸünceleri yansızlaÅŸtırmak ve etkisiz kılmak için tekrarlayıcı davranışlar gösterme ihtiyacı hissetmeyeceklerdir. Amaç düÅŸünceleri gerçek gibi algılamayı azaltmaktır. Bu nedenle tedavide tehdit tehlike ve aşırı sorumluluk algılarının ne oranda gerçekçi olduÄŸu ve hangi düÅŸünce hataları sonucu abartılı tehdit ve tehlike algılarının ortaya çıktığı hasta ile birlikte araÅŸtırılır. BiliÅŸsel hataların belirlenmesinden sonra yeterince iÅŸlevsel olmayan bu düÅŸüncelerin daha gerçekçi ve iÅŸlevsel olanları ile yer deÄŸiÅŸtirmesi saÄŸlanır. DüÅŸüncelerinin bir felaketle sonuçlanacağını düÅŸünen hastalardan bu dü-ÅŸünceleri durdurmak yerine özellikle akla getirmeleri istenmekte ve ardından korkulan sonuçların oluÅŸmadığını görmeleri tedaviye uyum saÄŸlamakta önemli yararlar oluÅŸturmaktadır.
BiliÅŸsel ve davranışçı terapiler hem hastalığın tedavisinde hem de özelikle nükslerin önlenmesinde çok önemli bir yer tutmakta, tedavide bazen tek baÅŸlarına bazen de ilaç tedavileri ile birlikte kullanılabilmektedirler. BiliÅŸsel davranışçı tedaviler tedavi seçenekleri arasında en önemli yeri tutmaktadır.

AÄ°LE VE ARKADAÅžLARA DÜÅžEN GÖREVLER
OKB’li hastalar sıklıkla takıntılı düÅŸünce ve davranışları çevredekiler tarafından fark edildiÄŸinde, öÄŸrenildiÄŸinde nasıl karşılanacakları, ile ilgili endiÅŸe yaÅŸarlar. ÇoÄŸu hasta ayıplanacağı, dalga geçileceÄŸi, küçük düÅŸürülebileceÄŸi düÅŸüncesi ile hissettiklerini paylaÅŸmaktan ya da açığa vurmaktan kaçınır. Hastalar, damgalanma kaygısı ile tedaviye hastalığın baÅŸlamasından çok uzun süre sonra gelebilmektedir. Aile üyeleri ve arkadaÅŸları hastanın zaman zaman çevreye de huzursuzluk verecek düzeye varan takıntılı davranışlarının hastalar tarafından engellenemeyen, karşı koyamadıkları düÅŸüncelerden kaynaklandığını bilmelidir, tedaviye uyum saÄŸlanması konusunda yardımcı olmalıdırlar.

KENDÄ°NÄ°ZDE OKB OLDUÄžUNU DÜÅžÜNÜYORSANIZ NE YAPMALISINIZ?
KiÅŸinin kendindeki bazı düÅŸünce ve davranışların bir ruhsal hastalığın belirtileri olabileceÄŸine karar vermesi çoÄŸu kez güçtür. OkumuÅŸ olduÄŸunuz bu broÅŸürde kısaca tanıtılmaya çalışılan OKB’nin sizde olabileceÄŸin-den kuÅŸku duyuyorsanız bir psikiyatri uzmanına baÅŸvurarak profesyonel yardım talep edebilirsiniz.

Türkiye Psikiyatri DerneÄŸi Anksiyete Bozuklukları Bilimsel Çalışma Birimi


Web Sitlerimiz: Antalya Terapi Psikiyatri | Antalya Cinsel Terapi | Neo Rezonans Antalya | Sevilay Zorlu