drsevilayzorlu@gmail.com
TEL : 0242 316 98 99
Cetad Antalya Bölge Temsilcisi
BOŞANMA VE ÇOCUK
ÇEŞİTLİ YAŞ DİLİMLERİNDEKİ ÇOCUKLARIN BOŞANMAYA KARŞI REAKSİYONLARI

ÇEŞİTLÄ° YAÅž DÄ°LÄ°MLERÄ°NDEKÄ° ÇOCUKLARIN BOÅžANMAYA KARÅžI REAKSÄ°YONLARI

            Bebekler:Henüz birçok ÅŸeyin farkında olmadığı, bebeklik çağındaki çocukların boÅŸanmadan en az etkileneceÄŸi düÅŸüncesi yanlıştır. Anne babanın duygu durumu ve enerji düzeyindeki deÄŸiÅŸimlere reaksiyon verebilirler. BoÅŸanma sonrası belirgin davranış deÄŸiÅŸiklikleri; aÄŸlama nöbetleri, uyku ve beslenme bozuklukları, oyuncaklara karşı ilgisini kaybetme sık görülür. BoÅŸanma sonrası ayrılan eÅŸler sorumluluk paylaşımı ve çocukla bir araya gelme planlamasını iyi yapmalıdır. Bu sırada çocuÄŸun yanında ise asla kavga ve tartışma ortamına girmemelidir.Gündelik yaÅŸamı sürdürmek, çocuk önünde sıcak davranabilmek, gerekirse aile ve yakınlardan yardım almak, çocuÄŸu oyuncak gibi eÅŸyalarından yoksun bırakmamak ve çocuÄŸun temel ihtiyaçlarını zamanında karşılamak alınabilecek önlemlerdir.

            Küçük Çocuklar (2-4 yaÅŸ): Ebeveynlerden birinin gittiÄŸini anlar fakat nedenini anlamaz. Uyku problemleri, bebekliÄŸe dönme, endiÅŸe, içe kapanma, öfke, hırçınlık gibi davranışlar sergileyebilir. Normal yaÅŸamını sürdürebileceÄŸi, destekleyici ve güven verici bir iliÅŸki sunulması, çocuÄŸun süreci daha kolay atlatmasını saÄŸlayabilir.

Okul Öncesi (5-6 yaÅŸ): Belki de boÅŸanmadan en ağır etkilenenlerdir. Çocuklar bu yaÅŸlarda kendilerini hayatın dolayısıyla ailenin odak noktası olarak görür. Bu düÅŸünce onları olası bir boÅŸanmadan sorumlu hissettirerek suçluluk duygusuna iter. Çocuk aklıyla “ben akıllı durmadığım için anne ve babam kavga ediyor, bunun için ayrıldılar” tarzında düÅŸüncelere boÄŸulabilirler. Yeniden yatağını ıslatmaya baÅŸlama, parmak emme, yatmak için çoktan rafa kalkmış pelüÅŸ hayvanını ortaya çıkarma, beraber kaldığı ebeveyne ve çevresine saldırganlık  davranışı ya da içe kapanma, geceleri kabus görme, yas tutma eÄŸilimi sıklıkla görülen sorunlardır. Bu davranışlar çocuÄŸun ne ölçüde korunmasız ve yardıma muhtaçlık duygusu içinde kıvrandığını gösterir. Gelecek endiÅŸesi taşıyabilir, istenmediÄŸini düÅŸünebilir, sakarlıklar görülebilir.

Duygularını açması konusunda yüreklendirmek, özel bir zaman ayırmak, boÅŸanmadan sorumlu olmadığını, bakımının süreceÄŸini ve güvende olduÄŸunu sık sık vurgulamak, beraber kalmayan ebeveynin düzenli ziyaretini saÄŸlamak yararlıdır.

            Okul Çağı (7-8 yaÅŸ): Anne-babanın artık birlikte olmayacağını ve birbirlerini eskisi gibi sevemeyeceklerini anlar.  Bazen annesini bazen de babasını hatalı bulur. Ayrılığın sebebi olarak bu yaÅŸtaki çocuk kendini suçlayabilir. YaÅŸ ilerledikçe anne ve babası açısından olayı farklı farklı deÄŸerlendirmeye baÅŸlar. Kendini suçlaması azalır. Anne babadan birine kendini yakın hisseder. Ergenlik döneminde boÅŸanma asıl anlamıyla kavranabilir. Ergen özellikle geleceÄŸi ile ilgili endiÅŸeler taşır. Anne ve babaya karşı zaman zaman farklı duygular içine girer. Olayı iki taraf açısından da deÄŸerlendirmeye çalışır. BoÅŸanma sonrası ailedeki rol ve sorumluluk dağılımı ile ilgilenir Bir yakınını kaybetme duygusunu yaÅŸar. Hala anne-babanın bir araya gelmesi umudunu taşıyabilir. Evden ayrılan ebeveyn tarafından istenmeme duygusu, okul ve arkadaÅŸ ihmali, gelecek endiÅŸesi, uyku ve iÅŸtah sorunları, baÅŸ ve karın aÄŸrısı, ishal, sık tuvalete çıkma gibi bedensel sorunlar yaÅŸayabilir. Okul çıkışı kimsenin onu beklemeyeceÄŸi korkusu taşıyabilir.

            Bazı anne babalar ayrılma yada boÅŸanma niyetlerinden çocuÄŸa bahsetmenin gereksiz olduÄŸunu, kararı kendileri aldıklarından bu konunun çocukların iÅŸi olmadığını düÅŸünürler. BoÅŸanma kararı anne ve baba tarafından alınır. Ancak çocukların eÅŸlerin böyle bir tercihleri olduÄŸunu bilmeleri gerekir. Yoksa çocuÄŸun sabah kalktığında annesini evde bulamaması ya da okuldan eve geldiÄŸinde babasının artık o eve gelmeyeceÄŸini öÄŸrenmesinin yıkıcı etkisini tahmin edebilirsiniz. Zaman zaman aileler ayrılığı gizleyebilmek için farklı bahaneler ortaya atarlar. Babanın uzaklara çalışmaya gittiÄŸi yada annenin hastalığı nedeniyle hastanede yatmak zorunda olduÄŸu gibi açıklamalar çocuÄŸun zihnini karıştırır ancak gerçeÄŸi öÄŸrenmesini engellemez. Bu tür açıklamalar çocuk ile ebeveyn arasındaki güveni sarsar ve iliÅŸkiyi zedeler.

Kırıcı ifadeler kullanmadan duygularını açma cesareti verilmeli, bütün soruları yanıtlanıp diyalog kapısı sürekli açık tutulmalı, korku,depresyon gibi ruhsal sorunların iÅŸaretlerine karşı duyarlı olunmalı ve gerekirse profesyonel yardım istenmelidir. Birlikte geçirilecek özel zamanlar oluÅŸturulması, her ÅŸeyin normal olduÄŸu, ancak eskisine göre daha farklı yaÅŸanacağının anlatılması, çocuÄŸun özel yaÅŸantısına saygı gösterilmesi yararlıdır.

            8-12 yaÅŸ: Bu yaÅŸtaki çocuklar her ne kadar kendilerine sunulan boÅŸanma sebeplerine anlayışlı davranıyormuÅŸ gibi görünse de aslında yoÄŸun bir kaybetme duygusu içine bürünürler. Bununla birlikte bu yaÅŸtaki çocuklar küçük yaÅŸtakilerin aksine suçu kendi üzerlerine almaz ve anne-babalarını suçlarlar. Büyüklerine öfke duyar, hayal kırıklığı yaÅŸar ve kendilerini reddedilmiÅŸ olarak görürler. Yer yer anne ya da babadan birinin tarafını tutmak zorunda oldukları düÅŸüncesiyle diÄŸer tarafa düÅŸmanlık besleme gibi davranışlar da ortaya çıkabilir. Hemen hepsi boÅŸanmayı takiben okulda sıkıntı yaÅŸar ve ders baÅŸarıları azalır.

            Bu yaÅŸtaki çocuklara boÅŸanma ile ilgili sebepleri yalansız olarak aktarmak en iyisidir. Onlara çocuk muamelesi yapmak yerine bir yetiÅŸkin gibi davranmalıdır. Ayrıca çoÄŸu çocuk aile içinde cereyan eden bu durumu arkadaÅŸlarından ve öÄŸretmeninden gizleme eÄŸiliminde olduÄŸu için, okulda ortaya çıkabilecek problemlerin biraz olsun önüne geçebilmek için öÄŸretmenine mutlaka bilgi verilmelidir.

            Ergenler:Ergenlik çağının problemlerini üzerinde taşıyan çocuk boÅŸanmanın ilave stresi ile karşı karşıya kalacaktır. Ä°lk tepkileri genellikle anne ve babalarına daha mesafeli davranmaya baÅŸlamaları, ebeveynlerinden çok kendi arkadaÅŸları ile vakit geçirmeleri ve aile içerisinde yaÅŸanan bu olaydan dolayı çevrelerine karşı utanç duygusu beslemeleridir.
            Kız çocuklar genellikle erkeklerden biraz daha hassas tepki verir. Anne-babasına karşı ortaya çıkan güven kaybı nedeniyle karşı cinse karşı ilgisi artabilir ve bir koruyucu erkek arkadaşı olabilir, erken yaÅŸta cinsel deneyimi olabilir.

            Erkekler ise daha agresif tepki verir. Dikkat edilmesi gereken ve olası en önemli sonuç küçük yaÅŸlarda suç iÅŸlemeye meyil ile ıslahevlerinin yolunu tutmalarıdır.

            Öfke ve hayal kırıklığı içinde olabilirler, utanabilirler. Beraber olmadığı ebeveyn tarafından terkedilmiÅŸlik duygusu, ailede kontrol kurma çabası, abartılı davranışlar gösterme (olumlu ya da olumsuz), riskli davranışlar sergileme; okuldan kaçma, hırsızlık, madde kullanımı, kendine zarar verme yaÅŸanabilir. Aileyi bir araya getirmeye yönelik “melek” olma gayreti görülebilir. Çabucak büyüyecekmiÅŸ gibi hissederler. Ä°stenmediÄŸi düÅŸüncesiyle ebeveynin birini ya da her ikisini hayatından çıkarma eÄŸilimi gösterebilirler.

BoÅŸanmanın her basamağında konuÅŸmak, iki yönlü iletiÅŸim kurmak, gündelik yaÅŸamın sürdürülmesine devam etmek yararlıdır. Ayrıca; bunun anne-babanın problemi olduÄŸunu anımsatmak ve suçluluk duymasını engellemek, onu ebeveyn çatışmalarının içine sokmamak, çocuÄŸu diÄŸer ebeveynin (anne ya da baba) yerine koymamak önemlidir. Gerekirse profesyonel yardım alınmalıdır.

GörüldüÄŸü gibi çocuklu ailelerde boÅŸanmanın çocuklara göre ideal yaşını bulmak hemen hemen imkânsızdır. Anne ve babanın ayrılması her yaÅŸ grubundaki çocuÄŸa oldukça ağır olabilen problemleri de beraberinde getirecektir. Çünkü ‘kutsal ve saÄŸlıklı aile’ rüyası bebeklikten ergenlik çağına kadar her çocuk için aynıdır.
            ÖNERÄ°LER

Çocukların birçoÄŸu anne babalarının kendisi yüzünden anlaÅŸamadığını ve boÅŸandığını düÅŸünebilir. Bu nedenle ebeveynler boÅŸanma nedenlerini çocuklarına onların anlayacağı bir dille mümkünse birlikte açıklamalıdırlar.

BoÅŸanmanın ne olduÄŸunu ve boÅŸanmadan sonra anne, baba ve çocuÄŸun yaÅŸamında ne gibi deÄŸiÅŸiklikler olabileceÄŸi konusunda çocuÄŸu bilgilendirmek ve bilinçlendirmek gerekir. Yeni düzenlemelerle ilgili kararlar alınırken çocuÄŸun onayı alınmalı ancak çocuk karar verme sorumluluÄŸu altında ezilmemelidir.

BoÅŸanma sürecinde bakıcı, ÅŸehir veya ev deÄŸiÅŸtirme gibi yaÅŸantı deÄŸiÅŸiklikleri ertelenmelidir. YaÅŸanması zorunlu bazı deÄŸiÅŸiklikler varsa, bunlara kademeli geçiÅŸler yapmaya gayret edilebilir. Çünkü her deÄŸiÅŸim, olumlu da olsa ekstra çaba gerektirir ve çocuÄŸunuz için hepsine birden uyum saÄŸlamak güç olabilir. Bu nedenle, boÅŸanma sonrası çocuk, eÅŸlerden hangisiyle kalacaksa, o ve çocuk ailenin boÅŸanmadan önce yaÅŸadığı mekanda yaÅŸamaya devam etmelidir.

      Evden ayrılan anne veya babanın çocuklarıyla birlikte geçireceÄŸi zamanlar, gerçekleÅŸtirilebilir ölçüde ve periyodik olmalıdır. Çocukların anne veya baba evden ayrılsa da ayrılanı düzenli olarak görebileceÄŸini bilmeleri güven duygusu kazanmalarına ve bu durumu daha kolay kabullenmelerine yardımcı olabilir.

      Söylenecekler kadar söylenmeyecekler de önemlidir. ÇocuÄŸa gereÄŸinden fazla bilgi vermek ve sindiremeyeceÄŸi kadar detayları anlatmaya kalkışmak onun zihnini bulandırır ve sıkıntısını artırır. KonuÅŸmaya baÅŸlarken keskin ifadelerden kaçınılmalı daha yuvarlak ve genel ifadeler kullanılmalıdır. Ayrılmanın nedenini açıklarken örneÄŸin, baban baÅŸka biriyle yaşıyor diye söze baÅŸlamak çocuÄŸun bu olaya saplanmasına ve baÅŸka açıklamalarımıza kulak vermemesine neden olur. Babanın baÅŸka biriyle yaÅŸadığı ancak daha sonraki konuÅŸmalarda açıklanmalıdır.

Ayrılığı izleyen ilk yıl taraflar açısından “duygusal ÅŸok” dönemi olduÄŸundan anne veya baba ikinci bir evlilik yapacaklarsa bu dönemden sonra olursa daha iyi olabilir.

Anne babalar birbirlerinden ayrıldıklarını ancak, anne ve baba olmaktan ayrılmadıklarını unutmamalı ve bunu çocuÄŸun anlamasını saÄŸlamalıdırlar.

Anne babalar çocuklarını hiçbir ÅŸekilde birbirlerine karşı kullanmamalıdır. EÅŸler boÅŸanmaları konusunda çocuklarından taraf tutmalarını, hakem olmalarını, haklıyı- haksızı, iyiyi- kötüyü belirlemelerini istememelidirler. Aynı zamanda anne babalar birbirlerine olan olumsuz duygularını çocuklarının yanında ifade etmemelidir.

Çocuklara boÅŸanmadan dolayı suçluluk duygularını pekiÅŸtirecek söz ve davranışlardan kaçınılmalıdır. ÖrneÄŸin “.................. yapmasaydın. Yok yere senin yüzünden kavga çıktı” gibi.

Anne - babalardan her birinin aileleri, boÅŸanma sonucunda alınan kararlardan haberdar edilmelidir. ÇocuÄŸun yaÅŸayabileceÄŸi duygusal zorlanmaları daha kolay atlatabilmesi konusunda iÅŸbirliÄŸine gidilmelidir.

ÇocuÄŸun yanında karşılıklı olumsuz duygular ifade edilmemelidir. Özellikle ailenin diÄŸer fertleri, arkadaÅŸ ve komÅŸularla boÅŸanmayla ilgili konular paylaşılırken, çocukların aynı ortamda olmamasına dikkat edilmelidir.

ÇocuÄŸa her iki evde de dengeli ve eÅŸit yaklaşım tarzında bulunulmalıdır. Taraflardan her biri hangi gerekçeyle olursa olsun çocuÄŸun her istediÄŸini yerine getirme davranışında bulunmamalıdır. ÖrneÄŸin her istediÄŸini alarak ve yaparak çocuÄŸunuzun boÅŸanma olayından daha az etkilenmesini saÄŸlayamazsınız; sadece doyumsuz bir çocuk olmasına yol açmış olursunuz.

      Bu durumun okul çağında olan çocuÄŸunuzun derslerine de yansıma ihtimalini göze alarak, sınıf öÄŸretmeni ve okul psikolojik danışmanı ile görüÅŸülüp ortak bir çalışma içine girilebilir. ÇocuÄŸun, bir sorunu olduÄŸunda danışabileceÄŸi profesyonel kiÅŸilerin olduÄŸunu bilmesi önemlidir.

      Anne – baba kendilerinde yaÅŸanan bu sorunlarla baÅŸ edebilecek güç bulamıyorlarsa; kendileri için uzman bir kiÅŸiden yardım almalarında yarar vardır.

      ÇocuÄŸunuza mümkün olduÄŸu kadar fazla zaman ayırmalısınız. Onunla birlikte olabildiÄŸiniz zamanlarda oyunlarına katılınız ve birlikte oyun oynayınız.

      ÇocuÄŸunuzun duygularını rahat ifade etmesini saÄŸlayacak ortamlar saÄŸlayınız. ÖrneÄŸin, “Babanın evden ayrılması bizi oldukça sarstı, seninde farklı duygular içinde olduÄŸunu biliyorum” diyerek söze baÅŸlayabilirsiniz. ÇocuÄŸunuza onu dinlemeye ve anlamaya hazır olduÄŸunuz fikrini vermelisiniz. Bunu yaparken ısrarcı olmayınız. Çocuk duygularını bir çırpıda ifade edemeyebilir. Onun aÄŸzını arar ve ondan laf koparmak istercesine yaklaÅŸmayınız.

      ÇocuÄŸunuzun duygularını anlamaya çalışınız. Yargılayıcı ve suçlayıcı olmayınız.

      ÇocuÄŸunuzun yanında eski eÅŸinizi eleÅŸtiren, aÅŸağılayan suçlayan sözlerden kaçınınız.

      Bu süreçte çocukta yaşına göre beklenenin altında davranışlar görülebilir. Çocuk adeta geriye dönmüÅŸ ve bebeksi bir hal almış olabilir. Bu nedenle çocuÄŸu cezalandırmayınız.

 Uzm.Dr. Sevilay ZORLU

Psikiyatrist &  Psikoterapist

www.antalyaterapipsikiyatri.com

www.antalyacinselterapi.com

Åžirinyalı Mh. Ä°smet GökÅŸen Cad.

1528 S. Åžahbaz Apt. K:2 D:5

Tel: 0 (242) 316 98 99

 


Web Sitlerimiz: Antalya Terapi Psikiyatri | Antalya Cinsel Terapi | Neo Rezonans Antalya | Sevilay Zorlu