drsevilayzorlu@gmail.com
TEL : 0242 316 98 99
Cetad Antalya Bölge Temsilcisi
8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ BASIN AÇIKLAMASI

8 Mart 2016

Bu yıl 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla BirleÅŸmiÅŸ Milletler tarafından yapılan açıklamada kadınlarla erkeklerin her alanda eÅŸit olmalarının hedeflendiÄŸi ve tüm dünyada bu amaca yönelik adımlar atılması gerektiÄŸi vurgulandı. Farklı bileÅŸenleri deÄŸerlendirerek   ülkemizdeki duruma baktığımızda ne yazık ki böyle bir hedefe ulaÅŸmaktan henüz çok uzak olduÄŸumuzu görüyoruz. Türkiye’de 2015’te 303 kadın cinayeti iÅŸlenirken 2016 yılının Ocak ayında 36, Åžubat ayında 23 kadın öldürüldü. Çok sayıda kadın cinsel saldırıya uÄŸradı. Åžiddet ve cinsel saldırı travma sonrası stres bozukluÄŸu, kaygı bozuklukları, depresyon gibi birçok ruhsal hastalığın ortaya çıkmasında etkilidir. Cinsel saldırıya uÄŸrayan kiÅŸiler utanç, toplum içinde damgalanma kaygısı, suçluluk duyguları gibi nedenlerle çoÄŸu kez yaÅŸadıkları olayı kimseyle paylaÅŸmazlar. Bu durum ruhsal yakınmaları arttırarak intihar gibi ciddi sonuçlara yol açabileceÄŸinden söz konusu travmatik yaÅŸantıların ardından ruhsal destek alınması son derece önemlidir. Ülkemizde egemen güçlerin söylemleri ve diyanet fetvalarıyla kadın bedeni üzerinden yürütülen politikalar kadınlara yönelik ayrımcılığı, ÅŸiddeti ve kadın cinayetlerini sıradanlaÅŸtırmakta, kadınların kamusal alanda var olmalarına iliÅŸkin ciddi tehdit oluÅŸturmaktadır. Uygulanan savaÅŸ politikaları da kadın cinayetlerinin artmasında etkilidir. Bizler, öÄŸretmeni tarafından cinsel saldırıya uÄŸrayan ve okul idaresini durumdan haberdar etmesine karşın idarenin herhangi bir giriÅŸimde bulunmadığı lise öÄŸrencisi genç kızın intiharı da dahil olmak üzere kadın cinayetlerinin tümünden erkek egemen sistemin sorumlu olduÄŸuna inanıyoruz. Katillere “aşırı sevgi”, “saygın tutum” gibi gerekçelerle verilen indirimleri onaylamıyor, haksız tahrik indirimlerinin kaldırılmasına iliÅŸkin yıllardır süren taleplerin görmezden gelindiÄŸini, konuyla ilgili yasal düzenlemelerin yapılmadığını düÅŸünüyoruz.

Kadın ruh saÄŸlığını etkileyen en temel etkenler sosyal koÅŸullarla iliÅŸikli olup cinsiyete dayalı ÅŸiddet ve yoksulluktur. Ülkemizde 18 yaşından önce evlenen her iki kadından biri, 18 yaşından sonra evlenen her üç kadından biri yakınlarındaki erkekler tarafından fiziksel ve/ya da cinsel ÅŸiddet görmekte, eÄŸitim düzeyinin düÅŸük olması ÅŸiddet görme riskini artırmaktadır. Hem dünya genelinde hem de ülkemizde kadınlar erkeklere oranla daha yoksuldur. Dünya Ekonomik Forumu’nun verileri toplumsal cinsiyet uçurumu yönünden Türkiye’nin son bir yılda beÅŸ sıra gerileyerek 2015 yılında 145 ülke arasında 130. sırada yer aldığını ortaya koymuÅŸtur. Türkiye Ä°statistik Kurumu verilerine göre 2015 yılında iÅŸ gücüne katılma oranı erkeklerde %72.5, kadınlarda %32.3 olarak gerçekleÅŸmiÅŸtir. Ülkemizde, son yıllarda daha belirgin olmak üzere, toplumsal ve yasal düzenlemelerle kadınların toplumsal rolü annelik ve ev kadınlığına indirgenmekte, esnek çalışma adı altında kadın emeÄŸi daha da deÄŸersizleÅŸtirilip güvencesizleÅŸtirilmeye çalışılmaktadır. Çalışma saatlerinin uzun olmasına karşın erkeklere oranla daha düÅŸük ücret alma, ücretsiz aile iÅŸçisi olarak çalışma, kadın emeÄŸinin görünmezliÄŸi, erken yaÅŸta evlilik, mülkiyetin erkekler lehine iÅŸlemesi kadınları yoksullaÅŸtırmakta, yaÅŸamın pek çok alanında güçsüz kılmaktadır.

SavaÅŸlar en çok kadınları ve onlarla birlikte çocukları etkiler. SavaÅŸ ve çatışma ortamlarında kadınlara yönelik her tür ÅŸiddet artar. Toplumun kadın bedenine yönelik mülkiyet algısı kadınlara yönelik cinsel saldırının yüzyıllardır bir savaÅŸ silahı olarak kullanılmasının baÅŸlıca nedenidir. OrtadoÄŸu’da süren savaÅŸ son yıllarda mülteci sayısının II. Dünya Savaşı’ndan bu yana ilk kez elli milyonu aÅŸmasında en büyük etkendir.BirleÅŸmiÅŸ Milletler Mülteciler Yüksek KomiserliÄŸi’nin verilerine göre Türkiye’de kayıtlı Suriye’li sığınmacı sayısı iki milyondan fazladır. SavaÅŸların görünmeyen yüzü olan mülteci ve sığınmacı kadınlar yakınlarını kaybetmelerinin yanı sıra yoksulluk, açlık, enfeksiyon hastalıkları,  düzenli saÄŸlık bakımı alamama, dil sorunu, kültüre yabancı olma, cinsel ve fiziksel saldırılar, erken yaÅŸta evlendirilme, para karşılığı satılma, istenmeyen gebelik gibi ciddi sorunlar yaÅŸamaktadır. Cinsiyet eÅŸitsizliÄŸi savaÅŸ koÅŸullarında artarak sürdüÄŸünden barış ortamının saÄŸlanması kadınların beden ve ruh saÄŸlığı açısından da çok önemlidir.  

Türkiye Psikiyatri DerneÄŸi Kadın Ruh SaÄŸlığı Çalışma Birimi olarak, 21 yüzyıl Türkiye’sinde kadınlarla erkeklerin her alanda eÅŸit hak ve özgürlüklere sahip olmasını, kız çocuklarının erkek çocuklarla eÅŸit eÄŸitim olanaklarından yararlanmasını, erken yaÅŸta yapılan evliliklerin önüne geçilmesini, kadına yönelik ÅŸiddet ve kadın cinayetlerinin durdurulması için ilgili yasalarda gerekli düzenlemelerin hemen yapılmasını, egemen güçlerin söylemleri ve diyanet fetvalarıyla kadın bedeni üzerinden yürütülen politikalara son verilmesini talep ediyoruz. Dayanışmanın gücünü çok iyi biliyoruz ve diyoruz ki, birbirimizin sesini duymaya, birbirimizin sesi olmaya devam edeceÄŸiz.   

Dünya Emekçi Kadınlar Günümüz kutlu olsun! 

Türkiye Psikiyatri DerneÄŸi Kadın Ruh SaÄŸlığı Çalışma Birimi

Web Sitlerimiz: Antalya Terapi Psikiyatri | Antalya Cinsel Terapi | Neo Rezonans Antalya | Sevilay Zorlu